ads

18 Haziran 2010 Cuma

Başak Özer kimdir resimleri videoları survivor yarışması




content="YSqp6903SQquiqcbqR1WhoIPNZQ"><"2 Haziran 1988 İstanbul Başak Özer Aslen Eskişekirlidir ve Çerkezdir .Ayrıyetende koyu Bir Beşiktaş taraftarıdır ve Çarşı Hayranıdır.">

Aslen Eskişekirlidir ve Çerkezdir .Ayrıyetende koyu Bir Beşiktaş taraftarıdır ve Çarşı Hayranıdır. Senkronize milli takımlar sporcusudur.Başak Özer Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi bölümünde okuyor.
Şu anda Özel bir kolejde Aktif olarak su balesi hocalığı antrönürlügü ve artistik bale showları gösterisi yapıyor.2009 ‘ un Kasım ‘ ayın da katıldığı varmısın yokmusun programında 13 Aralık ‘ da yarışmacı oldu.

Şimdilerde survivor adlı yarışmada yarışmaktadır…

7 Haziran 2010 Pazartesi

Aysun Kayacı'nın Çıplak resimleri videoları skandalı

Elinde kadehiyle dans eden Kayacı, oldukça eğlenceli bir gece geçirdi
07 Haziran 2010 Pazartesi, 09:45:40

Turizm acentası ETS Group Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ersoy, geçtiğimiz hafta Bodrum Voyage Türkbükü’nde çok özel bir ‘Yaza Merhaba’ partisi düzenledi. Cemiyet ve magazin camiasının önde gelen isimlerinin katıldığı özel partinin yıldızı ise Aysun Kayacı oldu. Mini elbisesi, bronz teni ve kahve rengine boyattığı saçlarıyla herkesin dikkatini çeken Kayacı, gece boyunca bol bol frikik verdi. Özellikle Bodrum’a birlikte gittiği Seray Sever’le sohbet ederken verdiği frikikle erkek konukların dikkatini çeken Kayacı, ilerleyen saatlerde kendisini müziğin ritmine kaptırdı ve dans etti.

HT MAGAZİN / Bora BAĞCIBAŞ


Aylar önce yarı çıplak fotoğrafları internette dolaşmaya başlayan Aysun Kayacı, "Cep telefonumu tamirciye vermiştim. O ortaya çıkardı" demişti. Geçtiğimiz hafta Ozan Sevindik'ten aldığı evlenme teklifinin sevincini yaşayan Aysun Kayacı, yeni görüntülerin ortaya çıkmasıyla sarsıldı. Sevindik ise pozlar karşısında çılgına döndü.

Aşkları çatırdıyor
İnternette dolaşan fotoğrafları görünce öfkelenen Ozan Sevindik, Aysun'a "Bu pozları kime verdin?" diye hesap sordu ama Kayacı'dan cevap alamadı. Ozan pozları kime verdiğini söyleyemeyen Kayacı ile fena halde kavga etti. Evlilik hazırlığı yaparken ayrılma kararı almayı düşünen çiftin ilişkisi bu pozlar yüzünden sallantıda.


kaynak:medyafaresi

Vücut tipine göre gelinlik seçimi nasıl yapılır?

VÜCUT TİPİNİZE GÖRE SEÇİN!
Her genç kız, ''rüya gibi'' bir gelinliğin içinde ''masal prenseslerini'' andırmayı hayal eder...
Modacılar, gelinlik seçerken önem verilmesi gereken ilk kuralı, gelinliğin kişiye özel olması ve vücut tipine uygun seçilmesi şeklinde özetlese de, tercihler biraz da ait olunan topluma göre değişiyor. Dünyanın önde gelen gelinlik üretim merkezlerinden biri olan İzmir'de gelinlik tasarımcıları, Arapların en çok ''gösterişli'', Avrupalıların ''sade'', Türklerin ''ikisinin ortası'' gelinlikleri tercih ettiğini söylüyor.

1986 yıldır tekstil sektöründe faaliyet gösteren, Relactive ve Gelin Moda markalarını bünyesinde bulunduran Yörek Tekstil AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Emre Yörek, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyanın farklı kültürlerindeki insanların farklı tarz gelinlikleri tercih ettiğini söyledi.

''Türk gelinlikleri''nin dünyada önemli isim yaptığını, İzmir'in de ülkenin en önemli gelinlik tasarım ve üretim merkezi olduğunu ifade eden Yörek, ''İzmir, Türkiye'deki gelinlik ihtiyacının yüzde 70'ini karşılıyor. Ciddi bir ihracat da gerçekleştiriyor. Dünyada ilk üçün, dördün içinde'' dedi.

Yörek, üretimlerinin yüzde 30'unu ihraç ederek, yıllık 8-9 bin adet gelinliği yurt dışına sattıklarını belirterek, ''Bu seneye kadar en çok Avrupa ülkelerine ihracat yapıyorduk. Son If Wedding Fashion Fuarında Arap ülkeleriyle daha fazla çalışmaya başladık ve bu yıl Arap ülkeleri arttı. Yüzde 60-70'ini İran, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri, Dubai, Sudan gibi ülkelere ihraç ediyoruz'' dedi.

Son dönemde geniş bir trend paleti ve farklı çizgiler aynı çatı altında buluşsa da tercihleri en çok ait olunan kültürün belirlediğini dile getiren Yörek, ''Arap gelinleri biraz daha gösterişli, taşlı, kabarık, sadelikten uzak gelinlikleri tercih ediyorlar. Avrupa sadeliği tercih ediyor. Türkler ise ikisinin ortası'' diye konuştu.

Emre Yörek, bu senenin gelinlik modasına ilişkin de şu bilgileri verdi:

''Gelinlik deyince önce beyaz ve kabarık düşünülüyor, ama bu sene tül etekler, Swarovski taşlar, Fransız danteller, kabarıklar var, bunun yanında balık model dediğimiz üstü oturan, eteğe doğru açılan modeller moda. Özellikle krem, kırık beyaz rengi birinci tercih. Süt beyaz geri planda kaldı biraz. Yeni jenerasyon yeni modellere daha çabuk adapte oluyor. Ama yine de taşlarla süslü gelinlikler isteniyor. Taftanın türleri, türlerin değişik versiyonları var, renkler daha koyulaştı, etekler kabarık olsa da daha kuyruklu.

Duvaklara gelince, genellikle orta ve uzun boy, dantel kenarlı, taşlarla süslü duvaklar tercih ediliyor.''

Gelinliklerin fiyat aralığının sorulması üzerine Yörek, taş, dantel kullanılmayan gelinliklerin bin 200 liradan başladığını, kuyruğuna, kumaş kalitesi, miktarı ve kullanılan aksesuara göre 5 bin liraya kadar çıktığını söyledi.

Emre Yörek, en fazla 2 bin, 2 bin 500 lira aralığında gelinliklerin satıldığını bildirdi.

Geçen yıl ekonomik krizden gelinlik sektörünün de etkilendiğini vurgulayan Yörek, ''Bu sene toparlandı, insanlar alıştı, bir şekilde bu bütçeyi ayırıyorlar. Bunu biraz kıssalar da. Geçen seneden çok daha iyi bu sene. Yüzde 40-50 artış oldu'' diye konuştu.

''SUNUCU ÖZLEM YILDIZ'IN GELİNLİĞİNİN AYNISINI İSTEYENLER OLUYOR''
Gelinlik üretimi ve satışı yapan Abiyeci markasının Mağaza Sorumlusu Rüya Şengül de 2010 yılında genelde Swarovski taşlar ve dantel ağırlıkta olmak üzere, geniş bir yelpazede seçeneklerin bulunduğunu, ipek taftalar, drapeli modellerin revaçta olduğunu kaydederek, ''Kreme doğru kayış var, özellikle cappucino renkler sevildi'' dedi.

Şengül, modellerin gelin adaylarının tercihine göre değiştiğini, en çok bele kadar vücuda oturan modellerin tercih edildiğini belirterek, ''Modelleri gelinler de belirliyor, internetten, dergi ve gazetelerden örneklerle, ünlülerin giydiği gelinliklerin fotoğraflarıyla geliyorlar. Mesela sunucu Özlem Yıldız'ın gelinlik modelini görüp ''bunun aynısını diker misiniz'' şeklinde gelenler oldu'' diye konuştu.

İzmir gelinlik sektörünün İtalya, Hollanda, Almanya gibi Avrupa ülkelerinin yanında son dönemde yaygın olarak Arap ülkelerine ihracat yaptıklarını dile getiren Şengül, ''Ticaret de zaten o yöne doğru kaydı son dönemde'' dedi.

Arapların gelinlik modasına bakışının ''biraz farklı'' olduğunu ifade eden Şengül, ''Abartıyı çok seviyorlar. Üzerindeki taşlar, ülkesine göre transparan çalışmalar istiyorlar'' şeklinde konuştu.

''DAMATLIKLARDA TREND İTALYAN STİLİ''
Erkek giyiminde faaliyet gösteren Baggi firmasının Mağaza Müdürü Ozan Cambaz, damatlıklarda trendin İtalya'yı gösterdiğini belirterek, ''Kesimler İtalyan kesimi. Slim-fit kalıplar, gelinlikle daha fazla uyum sağlayan parlak, saten kumaşlar var. Renkler en çok füme siyah, krem ve beyaz. Renk tercihleri daha çok yöreye göre değişiyor''dedi.

Damatlıklarda kravat ve papyonun yerini fuların aldığını aktaran Cambaz, gömlekte parlak kumaşların moda olduğunu söyledi. Cambaz, damat ayakkabısında ise ruganların ön planda olduğunu, en çok siyah rengin tercih edildiğini dile getirdi.

Damatlık için gelinlikler kadar büyük bütçe gerektirmediğini ifade eden Cambaz, tam set damatlık takımın 250-450 lira arasında değiştiğini bildirdi.

VÜCUT TİPLERİNE GÖRE ''DOĞRU'' GELİNLİK TERCİHLERİ
Moda tasarımcılarına göre düğünün en önemli detayı olan gelinliği seçerken dikkat edilmesi gereken noktalar şöyle sıralanıyor:

Narin yapılılar: İnce kılıf şeklinde, beden boyunca çok ince bir çizgi halinde uzanan veya kılıf modeli veya omuzlardan dikey olarak inen ve çok geniş bir eteği olan ''A'' şeklindeki gelinlikleri tercih etmeli. Kabarık, hacimli gelinlikler narin yapılıları ''kaplamış'' gibi görüneceği için uzak durulmalı.

Kemikli vücut tipleri: Gelinlikler arasında en geleneksel olanını, yani bedeni tam olarak saran uzun etekten oluşan ''kabarık'' modelleri seçmeli. Bu model, vücudu ''balerin'' gibi gösteriyor ve siluetin dengeli olmasını sağlıyor. Beden boyunca çok ince bir çizgi halinde uzanan kılıf modeller de kemikli vücut tipleri için uygun.

Kilolular: Tercihlerini bedenin kilolu alt kısımlarını saklayacak şekilde şeritsiz kabarık gelinliklerden yana kullanmalı. Kilolu gelin adayları ''V'' modellerinden sakınmalı.

Hafif toplu gelinler: Göğüs çevresinden bel çizgisine inen ve dar etek modeliyle biten ''kraliyet'' sitilini ya da bedeni tam olarak saran uzun etekli geleneksel modeli seçmeli.

Geniş bedenliler: Omuzları gösterecek modeller ile uzun kollu gelinlikleri tercih edilebilir.

Düşük belli vücut tipindekiler: Omuzlardan dikey olarak inen ve çok geniş bir eteği olan, ''V'' ya da ''A'' şeklindeki ''prenses'' stilini, ya da uzun etekli modelleri tercih edebilir. Kılıf modelleri bu vücut tipine uymuyor.
NTVMSNBC

Rihanna'nın seksi çıplak resimleri,istanbul konseri

Megan Fox Türkiyedeki seksi bikinili resimleri

Megan Fox, Hawaii tatilini bitirdi, geride bu fotoğraflar kaldı
07 Haziran 2010 Pazartesi, 15:36:09

Transformers 3'nin kadrosundan çıkarılmasının ardından sevgilisi Brian Austin Green'le birlikte soluğu Hawaii'de alan Megan Fox, nihayet Los Angeles'a döndü. Tatili süresince paparazzilerin yoğun ilgisine mazhar olan ve neredeyse plajdaki her anında fotoğraflanan Fox, buna rağmen sevgilisiyle gönlünce tatil yapmaktan geri kalmamıştı. Fox havaalanında gazetecilerin sorularını yanıtsız bırakırken, yanında olmayan sevgilisi Green'in New York'a uçtuğunu söyledi.

Saba tümer firikikleri resimleri videoları

jkh

gec

ge

http://ktunnel.com/index.php/1010110A/85db46d5e6bf52564fe200e8244cd862abe70e8613c8eb9cfb70edfb37895a2e1f4972655b0d247d46c5324aa922c0352f2fb3b0d3d7284039441f4de2401d9012c95c23835616570



5 Haziran 2010 Cumartesi

Dennis Gabor kimdir, Dennis Gabor'un hayatı,eserleri




Dennis Gabor (d. Budapeşte, 1900 - ö. Londra, 1979), Macar asıllı İngiliz fizikçidir. 1900 yılında Budapeşte’de doğdu, 1979 yılında Londra'da öldü. Budapeşte ve Berlin Politeknik okullarında yüksek öğrenimini tamamladı. Sonra Alman teknik araştırma laboratuarında özellikle Berlin Siemens ve Halske firmalarında çalıştı. 1933’de İngiltere’ye gitti çeşitli firmalarda araştırmacı olarak çalıştı. 1949’da Londra’daki Imperial College of Science adn Technology’de uygulamalı elektronik fizik profesörü oldu. Stamford'daki araştırma laboratuarlarında çalışan Gabor, 1948 yılında bulduğu ve geliştirdiği holografi yöntemiyle 1971 Nobel Fizik Ödülü'nü elde etti. Gabor’un katot osilografisi, manyetik mercekler, gazlarda boşalma ve bilgi kuramı ile ilgili çalışmaları da vardır. Ayrıca 1963 yılında “Geleceği Yaratalım ” adında bir kitap yazmıştır.



Macar asıllı İngiliz fizikçisi, 1900 yılında Budapeşte'de doğdu, 1979 yılında öldü. Budapeşte ve Berlin Politeknik okullarında yüksek öğrenimini tamamladı. Sonra Alman teknik araştırma laboratuarında özellikle Berlin Siemens ve Halske firmalarında çalıştı. 1933'de İngiltere'ye gitti çeşitli firmalarda araştırmacı olarak çalıştı.


1949'da Londra'da ki İmperial College of Science adn Technology'de uygulamalı elektronik fizik profesörü oldu. Ayrıca Stamford'da ki araştırma laboratuarlarında çalıştı. 1948'de bulduğu ve daha sonra geliştirdiği holografi yöntemiyle 1971 Nobel fizik ödülünü elde etti.


Gabor'un katot osilografisi, manyetik mercekler, gazlarda boşalma ve bilgi kuramı ile ilgili çalışmaları vardır. Ayrıca 1963 yılında "Geleceği Yaratalım " adında bir kitap yazmıştır.


Hologram İlkesi: 1947 yılında D. Gabor tarafından ortaya atıldı. Uygulamaya geçişi ancak 1963 yılında başlayabildi. Hologram bir cisim tarafından yayılan veya dağıtılan bir dalganın, bu cisimle ilgisi olmayan ve karşılaştırma dalgası denilen bir dalga ile üst üste gelmesinden doğan girişimleri kaydeden bir fotoğraf plağından meydana gelir.


Bu iki dalganın girişim yapması, bunun için de aynı ışık noktasından çıkması ve kaynağın mümkün olduğu kadar tek renkli olması gereklidir. Bu sebeple tek renkli ve ışık şiddeti yüksek olan lazer, bu yeni teknikte hızlı ilerlemeler sağladı. Bir hologram elde etmek için, bir lazer demeti yarı saydam bir ayna ile ikiye bölünür; aynadan yansıyan ışınlar merceklerden geçmeden, bir fotoğraf klişesini aydınlatır; aynanın içinden geçen ışınlar ise fotoğrafı çekilecek nesnenin üzerine düşer. Nesne bu ışıkların bir kısmını kırar ve kırılan ışınlar da aynı şekilde fotoğraf klişesini aydınlatır. Gelen bu iki demetin fazları aynı değildir ve klişe üzerinde, girişim saçaklarından, çok ince ve küçük bir ağ meydana gelir.




Çıplak gözle incelendiğinde bu saçaklar görülmez. Buna karşılık mikroskopta girişim saçakları görülür. Bu saçakların dağılışı cismin şekline bağlıdır. Fotoğrafın alınması sırasında kullanılan karşılaştırma dalgası ile hologramı aydınlatarak cisim tekrar meydana getirilebilir. O zaman cismin fotoğraf anındaki konumunu tam olarak veren bir görüntü gözlemi yapılabilir. Bunun için hologram yarı saydam bir aynaya çarpan bir lazer demetinin yansıyan kısmıyla aydınlatılır.


Hologramın içine bakılarak aynadan geçen ışınların girişimi sonucunda cismin kabartılı bir görüntüsü elde edilebilir. Burada gerçek bir kabartı söz konusudur; Çünkü gözlemi yapan kişi başını hafifçe oynatarak paralaks etkilerini meydana çıkarır; yani cisim, çıplak gözle görülmesinde olduğu gibi, bir fon üzerinde yer değiştiriyormuş gibidir. Hologramların gerçekleştirdiği cisimler, düzlem cisimler, yani bir fotoğraf emülsiyonu üzerinde maddeleştirilmiş cisimler veya üç boyutlu cisimler olabilir.


Hologramın sayısız uygulamaları arasında en önemlileri, bir yandan hologramların üst üste konulmasıyla hareket halindeki cisimlerin veya bazı cisimlerin küçük şekil değiştirmelerinin meydana çıkarılması, öte yandan hesap makineleri ile harflerin yeniden tanınmasıdır.

4 Haziran 2010 Cuma

Hülya Avşar Sevişirken Yakalandı Video izle


Hülya Avşar Sevişirken Kameralara yakalandı, Hülya Avşarın Sevişirken Çekilen Görüntüleri ve resimleri Hakkındaki Bilgiler.

Hülya Avşar abarttı! Sevişmeye taktı!.. Neredeyse her programında, konuklarına ’sevişmeyi’ sormayı adet edindi…
Hülya Avşar abarttı!
Sevişmeye taktı!..
Neredeyse her programında, konuklarına ‘dizilerdeki öpüşme ve sevişme’ sahnelerini sormaya başladı.

Önce Haydar Dümen’e, daha sonra Cem Davran’a, dünkü programında Kerem Alışık ve Yavuz Bingöl’e, bugün de Önder Açıkbaş ve Peker Açıkalın’a, ‘dizilerdeki sevişme sahnelerini nasıl buluyorsunuz, siz öpüştüğünüzde etkilenir misiniz?’ diye sordu.

Hülya Avşar’ın bu tavrı akıllarda da soru işareti bıraktı…
Acaba Habertürk’te böyle bir politika mı hakim?
Çünkü daha önce Türkmax’ta da program yapmıştı Avşar kızı…
Fakat o programında cinsellik vurgusu yapmıyordu…
Ve yaptığı söyleşiler gayet seviyeliydi…

Habertürk’te sunduğu ‘Hülya Avşar Soruyor’ programında ise neredeyse her gün seksapellik ortaya çıkarılarak reyting malzemesi olarak kullanılıyor.

Önder Açıkbaş, Zeynep Beşerler ve Peker Açıkalın’ın konuk olduğu bugünkü programın da neredeyse 30 dakikası cinsel muhabbetlere ayrıldı.

Aşk-ı Memnu dizisindeki sevişme sahnelerini abartılı bulmadığını ve bunların olması gerektiğini söyleyen Avşar’a, Peker Açıkalın’dan ve Zeynep Beşerler’den tepki geldi.

BU SEVİŞMELER AŞK-I MEMNU’YA UYUYOR

Peker Açıkalın, ‘O dizide neredeyse herkes bir odada sevişiyor. Bunu reyting için kullanıyorlar, eski Aşk-ı Memnu nerede şimdiki Aşk-ı Memnu nerede? Ben oynadığım filmlerde konsepte uymuyorsa sevişmeye, öpüşmeye yer vermezdim’ deyince Avşar, ‘Ama bu sevişmeler Aşk-ı Memnu’da konsepte uyuyor’ dedi.

Peker Açıkalın ise romanın dışına taşıldığını ifade ederek, ‘Ben abartılı buluyorum’ dedi.

Daha sonra Hülya Avşar, hemen hemen her konuğuna es geçmeden sorduğu ‘Öpüşüp sevişirken etkileniyor musunuz?’ sorusunu Önder Açıkbaş, Zeynep Beşerler ve Peker Açıkalın’a yöneltti.

Hülya Avşar: Aşk-ı Memnu’daki sevişmeler bana az geliyor. Öpüşmenin olmadığı dizide reyting olmaz!

Zeynep Beşerler: Bu kadar biraz fazla bence…

Hülya Avşar: Ama seyirci seviyor

Peker Açıkalın: Öpüşmek, sevişmek bunlar çok doğal şeyler, bunu estetik olarak yansıtmak ve zamanını zeminin bulmak söz konusu.

Hülya Avşar: Bence Aşk-ı Memnu’da zamanı ve zemini yahu!

Önder Açıkbaş: Yakında o dizide işin içine hizmetliler de katılacak, evde herkes birbirini öpecek. Her odada ayrı öpüşen sevişen var!

Peker Açıkalın: Bunun konuşuluyor olması da bana ters geliyor

SEN HİÇ FİLMDE SEVİŞTİN Mİ PEKER?

Hülya Avşar: İnsanlar tahrik olur mu filmde sevişirken? Sen hiç seviştin mi Peker?

Peker Açıkalın: Hayır hiç bir filmimde sevişmedim… Etkilenmem de sevişirsem.. Olur mu öyle şey ya!

Hülya Avşar: Çok güzel bir kızla sevişeceksiniz heyecanlanmazmısınız ya?

Önder Açıkbaş: Ben yapamam! Hiç bir eksiğim yoktur erkeklik olarak ama ben o sahneyi çekerken gülerim. Öpüşmekten sevişmekten ziyade bir travesti oynamayı yeğlerim.

HABERTÜRK’ÜN REYTİNG KAYGISI MI VAR?

Bu diyaloglar sonrası şu soruyu sormadan edemiyoruz?
Hani Hülya Avşar’a göre dizilerde, filmlerde ’sevişme’ olmazsa reyting olmazmış ya…
Acaba Habertürk yönetiminin de bir reyting kaygısı mı var?
Yanlız bizden söylemesi…
Bu kaygı zamanla Kanal HT’nin, Kanal T konseptine dönmesine neden olacak!..
Yanlış mıyız?

Leman Sam Biyografisi,Leman Sam kimdir


Leman Sam Biyografi Kimdir, Hayatı, Yaşamı, Nereli, Vikipedi, Kaç yaşında, Boyu, Kilosu, Sevgilisi, Leman Sam Şarkı Ve Albüm İsimleri – Leman Sam Hakkında Tüm Bilgiler.

Leman Sam 1951 yılında İstanbul’da doğdu. Aslen Hakkari’lidir ve çocukluk yılları orada geçti. Tiyatro, mim, dans ve şan eğitimi aldı. Operada bir süre koroda çalıştı.

Azerice şarkıları çok iyi yorumladığı bilinir. Bunun yanısıra Yunanca, Fransızca, Rumca ve birçok lehçede şarkı söyleyebilen sanatçı olarak isim yapmıştır. Yurt çapında çok göz önünde olmayan sanatçı genelde çeşitli il ve ülkelerde konserler verdi.Bunun yanısıra pek çok Diplomatik konserler verdi.

Başlıca diplomatik konserleri; Portekiz Cumhurbaşkanı Mario Suarez, USA Başkanı George Bush, Malezya Kralı ve Kraliyet Ailesine verdikleridir.Bunların yanı sıra Sopot Festivali, Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Derneği Konseri,Türkmenbaşı Aşkabad konseri, Curaçao Trubdour Festivali gibi etkinliklerde yer aldı. Şevval Sam ve Şehnaz Sam adında iki kızı vardır.

Hayvanlara düşkünlüğü nedeniyle hakkında çeşitli davalar açılmıştır.19 tane kedisiyle birlikte yaşamaktadır.Bunların içerisinde ölen kedisi Domi onun için çok önemlidir.Sık sık hayvan barınaklarını ziyaret eder ve hayvanlar konusunda toplumsal duyarlılığı arttırmak için çalışmalar yapar.

Can sıkıntısı nasıl giderilir,can sıkıntısından kurtulmak

can sıkıntısından nasıl kurtulunur Can sıkıntısı nasıl giderilir?

Can Sıkıntısını Gidermek İçin Ne Yapılır?
Zaman zaman insanın hiçbir şeyden zevk alamadığı, hiçbir faaliyette bulunmak istemediği, hayatın güzel yönlerini göremediği, can sıkıntılı zamanları olur. Böyle anlarda büyük bir bunalıma düşeriz, eğer bu durumdan kurtulamazsak mız tehlikeye girebilir. Bunu önlemek için hayattaki ufak detayları yakalamayı bilmemiz gerekir.

Can Sıkıntısını Gidermek İçin Ne Yapılır?
Zaman zaman insanın hiçbir şeyden zevk alamadığı, hiçbir faaliyette bulunmak istemediği, hayatın güzel yönlerini göremediği, can sıkıntılı zamanları olur. Böyle anlarda büyük bir bunalıma düşeriz, eğer bu durumdan kurtulamazsak mız tehlikeye girebilir. Bunu önlemek için hayattaki ufak detayları yakalamayı bilmemiz gerekir.
İlk önce kendimizi tanımalıyız. Nelerden hoşlanıyoruz, bizi mutlu edecek şeyler neler, neden mutsuzum sorularına cevaplar bulmalıyız. Daha sonra bizi sıkıntıya ya da bunalıma sokan bu şeyleri hayatımızdan uzaklaştırmaya çalışmalıyız. Kendimize yeni hobiler edinmeli sosyal bir insan olma yolunda adım atmalıyız. Çağımızda artık sosyalleşme daha çok sanal dünya ile sağlanıyor. Okul, iş vs gibi arkadaşlıkların yanında artık internetten edindiğimiz arkadaş sayımız da bir hayli fazla. Tabi internetten arkadaş nasıl bulunur, nelere dikkat edilmelidir, bunları da gözardı etmemelisiniz. Bununla ilgili buradaki yazımızı da okuyabilirsiniz. Sanal dünyadaki arkadaşlıklarından faydalanabilirsiniz, ama sizi iyi yönde geliştirecek olmasına dikkat edin. Yazı yazmayı deneyin. Aklınıza gelen şeyleri, sıkıntılarınızı, sevinçlerinizi yazabilirsiniz. Ve hatta bunlarla ilgili bir kişisel blog sahibi de olabilirsiniz. Ben düşündüklerimi ve hissettiklerimi yayınlamam diyorsanız, kendinize saklayabilirsiniz elbette ancak şöyle bir gerçek vardır ki; yazmak insanı her zaman rahatlatır. Sanki en yakın dostunuzla konuşur gibi, içinizi dökebilirsiniz.
Fotoğraf çekmeyi öğrenebilirsiniz yada bu yolda kendinizi geliştirebilirsiniz. Resim yapmak, doğa yürüyüşlerine katılmak da sizin için hem geliştirici hem de güzel dostluklar oluşturmanıza yardımcı olabilir.

Bütün bunların yanında en önemlisi, kendi değerinizin farkında olmanız gerekir. Hayatın boşluğuna düşerek herşeyden vazgeçmek yerine, kendinize güvenerek, ilk önce kendiniz için çabalamanız gerektiğinin bilincinde olmalısınız.

İnternette Bağkur Emekli Maaş Bilgileri Öğrenme – Sorgulama

İnternetten Nasıl Bağ-kur Emekli Maaş Bilgilerimi Sorugulayabilirim Öğrenebilirim Derseniz Gerekli Bilgiler.

Aşağıda Gerekli Bilgileri Okyalım.

Evet arkadaşlar Bağkur Emekli Maaş Bilgileri öğrenmek için aşağıda site linkine tıklayıp sisteme giriş yaptıktan sonra zaten basit bir şekilde sizleri yönlendirecektir.


Bağkur Emekli Maaş Tıkla

Safura Alizade kimdir, hayatı resimleri yaşamı

Azerbaycan bu yılki Eurovision yarışmasında Azerileri, 17 yaşındaki Safura temsil ediyor.

Safura Alizade - Azeri sanatçı. 2010 Eurovision Şarkı Yarışması'nda ülkesini Drip Drop isimli şarkısıyla temsil etmiştir.

Safura Alizade, 27 Mayıs 2010 tarihinde yapılan finalde finale çıkmış ve 145 puanla 5. olmuştur








NarTube - Watch Video

3 Haziran 2010 Perşembe

Miranda Kerr seksi rahibe pozları resimleri

Miranda Kerr'in Fransız Numero dergisine verdiği pozlar ortalığı karıştırdı
02 Haziran 2010 Çarşamba, 12:34:44

Victoria’s Secret modellerinden Avustralyalı Miranda Kerr, Fransız Numero dergisinin haziran sayısına kışkırtıcı pozlar verdi. Greg Kadel’in çektiği resimlerde Miranda Kerr, rahibe kostümü içerisinde başka bir mankenle samimi görüntüler veriyor. Çekimlerde rahibe ve öğrenci kostümü de giyen Kerr, saçlarını ve kaşlarını da sarıya boyattı. Ancak Kerr'in rahibe kostümü giymiş bir kadınla sıcak pozlarına Katolik dünyasından büyük tepki geldi. Kerr'in resmi sitesinin e-posta bombardımanına tutulduğu söyleniyor.

Eurovision 1. Lena Meyer Satellite şarkı sözleri türkçe

Almanya Lena Meyer, Satellite Türkçe şarkı sözleri, Almanya Lena Meyer, Satellite Türkçe Çevirisi
Lena Meyer– Satellite (Türkçe Çeviri)
(Eurovision 2010 Almanya)

I went everywhere for you
Senin için her yere gittim
I even did my hair for you
Senin için saçımı bile yaptım
I bought new underwear, they’re blue
Yeni iç çamaşırı aldım, mavi
And I wore ‘em just the other day
Ve sadece birkaç gün önce giydim

Love, you know I’ll fight for you
Aşkım, senin için savaşacağımı biliyorsun
I left on the porch light for you
Senin için balkon lambasını açık bıraktım
Whether you are sweet or cruel
Tatlı ve acımasız olsan da
I’m gonna love you either way
Seni her halükarda seveceğim

Love, oh, love, I gotta tell you how I feel about you
Aşkım, oh, Aşkım, senin için neler hissettiğimi sana anlatmalıyım
‘Cause I, oh, I can’t go a minute without your love
Çünkü ben, oh, senin sevgin olmadan bir dakika bile yaşayamam
Like a satellite, I’m in an orbit all the way around you
Bir uydu gibi, çevrende bir yörüngedeyim
And I would fall out into the night
Ve geceye küsebilirim
Can’t go a minute without your love
Senin sevgin olmadan bir dakika bile yaşayamam

Love, I got it bad for you
Aşkım, sana zarar verdiğimi anladım
I saved the best I have for you
Senin için en iyi olanı sakladım
You sometimes make me sad and blue
Beni bazen üzüyor ve kederlendiriyorsun
Wouldn’t have it any other way

Love, my aim is straight and true
Aşkım, benim amacım doğru ve gerçek
Cupid’s arrow is just for you
Cupid*’in oku sadce senin için
I even painted my toe nails for you
Senin için ayak tırnaklarımı bile boyadım
I did it just the other day
Bunu geçen gün yaptım

Love, oh, love, I gotta tell you how I feel about you
Aşkım, oh, Aşkım, senin için neler hissettiğimi sana anlatmalıyım
‘Cause I, oh, I can’t go a minute without your love
Çünkü ben, oh, senin sevgin olmadan bir dakika bile yaşayamam
Like a satellite, I’m in an orbit all the way around you
Bir uydu gibi, çevrende bir yörüngedeyim
And I would fall out into the night
Ve geceye küsebilirim
Can’t go a minute without your love
Senin sevgin olmadan bir dakika bile yaşayamam

Where you go, I’ll follow
Nereye gitsen takip edeceğim
You set the pace, we’ll take it fast and slow
Tempoyu sen belirle, biz onu hızlandırır ve yavaşlatırız
I’ll follow in your way,
Senin yolunda izleyeceğim
You got me, you got me
Beni yakaladın, beni yakaladın
A force more powerful than gravity
Yerçekiminden daha kuvvetli bir güç
It’s physics, there’s no escape
Bu fizik, kaçış yok

Love, my aim is straight and true
Aşkım, benim amacım doğru ve gerçek
Cupid’s arrow is just for you
Cupid*’in oku sadce senin için
I even painted my toe nails for you
Senin için ayak tırnaklarımı bile boyadım
I did it just the other day
Bunu geçen gün yaptım

Love, oh, love, I gotta tell you how I feel about you
Aşkım, oh, Aşkım, senin için neler hissettiğimi sana anlatmalıyım
‘Cause I, oh, I can’t go a minute without your love
Çünkü ben, oh, senin sevgin olmadan bir dakika bile yaşayamam
Like a satellite, I’m in an orbit all the way around you
Bir uydu gibi, çevrende bir yörüngedeyim
And I would fall out into the night
Ve geceye küsebilirim
Can’t go a minute without your love
Senin sevgin olmadan bir dakika bile yaşayamam
Love, oh, love, I gotta tell you how I feel about you
Aşkım, oh, Aşkım, senin için neler hissettiğimi sana anlatmalıyım
‘Cause I, oh, I can’t go a minute without your love
Çünkü ben, oh, senin sevgin olmadan bir dakika bile yaşayamam
Love, love, love, love, love
Aşk, aşk, aşk, aşk, aşk

Flash Animation

2 Haziran 2010 Çarşamba

İhh başkanı Bülent Yıldırım kimdir?

Not:aşağıda yazılanlar ve Görüşler,yazılanlar yalnızca http://www.dunyabizim.com/news_detail.php?id=2434 adresini bağlar.

sitemizin yorumu değildir.

Rahatımızı bozan adam

Cumali Ünaldı Hasannebioğlu’nun bir dokunaklı şiiri vardı, seksenli yıllarda sakalımıza dolanan bir şiirdir; “Sakalımızı rüzgara verdik..” diye devam eder. Bu dize beni alır Afganistan’a, fakülte önlerine, İran Devrimi’ne, demokrasileri dayatan çağa inat alternatif devrimlerle cevap veren direniş yanlısı insanların yanına götürürdü. Şimdilerde ise bir esinti ama iliklerime dokunan bir esinti olarak zihnimde dolanıp duruyor “sakalımızı rüzgara verdik” dizesi. Bu dize ile iki resim zihnimde her zaman tam şekil almıştır; Atasoy Müftüoğlu ve Bülent Yıldırım’ın o Müslüman, vakur yüzleri…

Bülent Yıldırım biyografisinde, en çok dua edilen insanlardan biri olarak anılacak daima. Adını, sanını bilmediği yetimlerin duasını alan bir avukat. Neden avukat vurgusu yapıyorum? Avukatlık mesleğinin elde ateş taşımak kadar zor olduğunu biliyorum. Avukatlara karşı daha dikkatli sözler sarf etmem de bundandır. Lakin, Bülent Yıldırım daraltılmış hukuk kurallarını aşan “vicdan adlı müftünün” ekseninde sayını yapan bir güzel insan… Mesleğiyle anmak değil; yaptıklarıyla anmak derdim..

Bülent Yıldırım, rahatımızı bozan adamdır!

Bülent Yıldırım, görmeye cesaret edemediğimiz resimleri canlı canlı görüp bizleri dertsiz iken dertli yapan adamdır.

Bülent  Yıldırım

Bülent Yıldırım, bir peygamberin ümmeti olmanın sayıyla değil; ancak elimizdekini avucumuzdakini infak edebilmemizle anlaşılacağını hatırlatan adamdır.

Bülent Yıldırım, kan bağı, din bağı, ülkü bağı olmadığı halde gücünün yetmediği yere kadar gidip haklı olanı yerden kaldırmaya cüret eden adamdır.

Bülent Yıldırım’ın yüzüne bakıp, kelimelerini duyan bir insan “ümmet bilinci”nin haritasını alır zihnine. Ve Bülent Yıldırım söze devam ettikçe, ümmet olmanın Rachel Corrieleri de kardeş bellemek olduğunu işitiriz. Zira, bir mü’minin yapacağı eylemi her kim yapar ise hakka ve adalete hizmet etmiştir ve dünya hayatında her kul yaptıklarıyla bilinecektir.

Başkalarının kanı benim kanımdır!

Bülent Yıldırım, ‘inandık demekle kurtulacağınızı mı zanediyorsunuz?’ mealindeki, insanın kemiklerine sancı indiren soruyu cevaplamak namına yollara düşmüş bir adamdır. Birilerinin seyyah, bazılarının turist, ötekilerin katillik ve hırsızlık, kimilerinin araştırma merakıyla düştüğü yollara “aç insan var mı? Haksızlığa uğrayan insan var mı?” diye düşüp “başkalarının kanı”nın vebalini üzerine alan adamdır.

Bülent  YıldırımSimone ve Dostoyevski’nin anlatmaya çalıştığı “başkalarının kanı ya da başkaları cehennemdir” sözünü tersyüz eden bir el vardır Bülent Yıldırım’da. Zira, “komşu” kavramını, “öteki” kavramını bir düşman gibi yazmamıştır yardım makbuzlarına. Öteki ya da başkası büyük bir vücut olan insanlık adlı organizmanın parçasıdır.

Bülent Yıldırım, bir devrim için illaki bir ülke ve bir bayrağa ihtiyaç olmadığını öğretip, kolaycılığı başımıza çalan insandır. Zira, devrim demek ulusal ya da etnik bir sınıra hapsolduğunda ancak bir isyanın dillenişi; başka memleketlerde de dile geliyorsa hakikattir! Tıpkı; ‘yeryüzü size mescid kılındı.’ yüce sözünün tüm çağrışımlarında olduğu gibi “iyiliği ulaştıramadığın ülke uyanışı göremez” düsturuna uyulmuş, bir derin hareket vardır adımlarda.

Bülent Yıldırım belki de dünyanın en hoş yol arkadaşlarındandır; ayak uydurabilir ve adımlarının hızına ulaşabilirseniz!

Kapı önlerine bırakılanı unuttuğumuz da öleceğiz!

Bülent Yıldırım iki öncü ismin ardı sıra yürüyen azimdir. Hz Hüseyn’in şehid olduğunu ilkin fakirler anlamışlar; Hz Ömer’in ölümünü de yine fakirler hissetmişler . Zira, Kerbela’ya giden ile, öfkesini ayetlerle yatıştıran ahirete irtihal ettiklerinde fakirlerin kapısına un çuvalları bırakılmaz olmuş…

Güzel insanlar sevdim. Güzel kahramanlarım oldu. Peşinde yürüyüş yapmak istediğim dünya devrim liderleri oldu… Hz Muhammed ile Mekke’ye girmek bu nefse fazla lakin Bülent Yıldırım ile Gazze’ye yürümek güzel bir düşünce! ( Ama, oteller şehri Mekke’ye filler üzerinde bir sefer de fena olmaz çağdaş zamanlarda.)

Dünya Vicdan Günü, Bülent YıldırımBülent Yıldırım da ölümlü! Birgün o da dünyadan gittiğinde gidilecek yere; Sudanlı Yemame, Nijerli Habib, Afganistanlı Azam…ve ötekilerin yüreklerinin sızlamasına izin verecek miyiz? Bilmiyorum. Kapı önlerine un çuvalı bırakanların dünyayı birer birer terk ettikleri bir zamanda, gönüllerini ve bedenlerini yollara süren insanlar var. Bu insanlar içerisinde bir başka duran Bülent Yıldırım ve dualardan asla uzak tutulmayacak İHH çalışanları, gönüllüleri ve muhipleri dünyayı o kadar küçültüyorlar ki; şahsen onların küçültüp her karışına bir dua bir lokma da yiyecek bırakmalarını gıptayla izliyorum. Benim kapıma ise üç metre kefen bıraksalar yeridir, diyorum. Zira, onların gayreti yanında; durdukça daha fazla ölen bu kulunu harcı ancak kefendir, diyorum.

Her adem, bir dünyadır, sözü Bülent Yıldırım düşünüldüğünde, hakikaten anlamını bulan bir söz. Dünyanın karşısında duran bir insan. İyiliğin paraya tahvil edildiği bir çağda , güç ve iktidarın insanlardaki iyilik ve yardımlaşma kavramlarını tahrif ettiği zamanlarda Bülent Yıldırımların hakemliğinden başka bir çatı altına sığınmak istemem. Ama biliyorum ki o çatı altında miskinlere yer yok; mültecilere, yurtsuzlara, fakirlere, evsizlere, savaş mağduru kadınlara, yaralılara, ailesi parçalanmışlara, hayatında bir yudum dahi süt içmemişlere, etin tadını bilmeyenlere yer var… ‘Göz diktiğim yerden feragat etsem sevap alır mıyım?’ ucuzluğunda düşünedurayım; Bülent Ağabey yola düşüyor yine… Önüne 28 Şubatlar, gümrük kontrolü adı altında alıkoymalar, direnç kırmaya yönelik sorgular, dost taşları çıksa da biliyorum ki yoluna devam edecek. Sadece sakalını değil özünü yollara dökmüş ademler gittiğinde dünyadan; asıl o gün öksüz kalacağız!

Gazze Mitingi konuşması, yazdıklarımdan daha duru bir anlatımla Bülent Ağabeyi tavsif eder sanırım:

http://www.dunyabizim.com/video.php?id=65

http://www.dunyabulteni.net/images_1/other/bulent-yildirim-(1).jpg
http://www.dunyabizim.com/images/news/9565.jpg

Lena Meyer Satellite Türkçe şarkı çevirisi

Almanya Lena Meyer, Satellite Türkçe şarkı sözleri, Almanya Lena Meyer, Satellite Türkçe Çevirisi
Lena Meyer– Satellite (Türkçe Çeviri)
(Eurovision 2010 Almanya)

I went everywhere for you
Senin için her yere gittim
I even did my hair for you
Senin için saçımı bile yaptım
I bought new underwear, they’re blue
Yeni iç çamaşırı aldım, mavi
And I wore ‘em just the other day
Ve sadece birkaç gün önce giydim

Love, you know I’ll fight for you
Aşkım, senin için savaşacağımı biliyorsun
I left on the porch light for you
Senin için balkon lambasını açık bıraktım
Whether you are sweet or cruel
Tatlı ve acımasız olsan da
I’m gonna love you either way
Seni her halükarda seveceğim

Love, oh, love, I gotta tell you how I feel about you
Aşkım, oh, Aşkım, senin için neler hissettiğimi sana anlatmalıyım
‘Cause I, oh, I can’t go a minute without your love
Çünkü ben, oh, senin sevgin olmadan bir dakika bile yaşayamam
Like a satellite, I’m in an orbit all the way around you
Bir uydu gibi, çevrende bir yörüngedeyim
And I would fall out into the night
Ve geceye küsebilirim
Can’t go a minute without your love
Senin sevgin olmadan bir dakika bile yaşayamam

Love, I got it bad for you
Aşkım, sana zarar verdiğimi anladım
I saved the best I have for you
Senin için en iyi olanı sakladım
You sometimes make me sad and blue
Beni bazen üzüyor ve kederlendiriyorsun
Wouldn’t have it any other way

Love, my aim is straight and true
Aşkım, benim amacım doğru ve gerçek
Cupid’s arrow is just for you
Cupid*’in oku sadce senin için
I even painted my toe nails for you
Senin için ayak tırnaklarımı bile boyadım
I did it just the other day
Bunu geçen gün yaptım

Love, oh, love, I gotta tell you how I feel about you
Aşkım, oh, Aşkım, senin için neler hissettiğimi sana anlatmalıyım
‘Cause I, oh, I can’t go a minute without your love
Çünkü ben, oh, senin sevgin olmadan bir dakika bile yaşayamam
Like a satellite, I’m in an orbit all the way around you
Bir uydu gibi, çevrende bir yörüngedeyim
And I would fall out into the night
Ve geceye küsebilirim
Can’t go a minute without your love
Senin sevgin olmadan bir dakika bile yaşayamam

Where you go, I’ll follow
Nereye gitsen takip edeceğim
You set the pace, we’ll take it fast and slow
Tempoyu sen belirle, biz onu hızlandırır ve yavaşlatırız
I’ll follow in your way,
Senin yolunda izleyeceğim
You got me, you got me
Beni yakaladın, beni yakaladın
A force more powerful than gravity
Yerçekiminden daha kuvvetli bir güç
It’s physics, there’s no escape
Bu fizik, kaçış yok

Love, my aim is straight and true
Aşkım, benim amacım doğru ve gerçek
Cupid’s arrow is just for you
Cupid*’in oku sadce senin için
I even painted my toe nails for you
Senin için ayak tırnaklarımı bile boyadım
I did it just the other day
Bunu geçen gün yaptım

Love, oh, love, I gotta tell you how I feel about you
Aşkım, oh, Aşkım, senin için neler hissettiğimi sana anlatmalıyım
‘Cause I, oh, I can’t go a minute without your love
Çünkü ben, oh, senin sevgin olmadan bir dakika bile yaşayamam
Like a satellite, I’m in an orbit all the way around you
Bir uydu gibi, çevrende bir yörüngedeyim
And I would fall out into the night
Ve geceye küsebilirim
Can’t go a minute without your love
Senin sevgin olmadan bir dakika bile yaşayamam
Love, oh, love, I gotta tell you how I feel about you
Aşkım, oh, Aşkım, senin için neler hissettiğimi sana anlatmalıyım
‘Cause I, oh, I can’t go a minute without your love
Çünkü ben, oh, senin sevgin olmadan bir dakika bile yaşayamam
Love, love, love, love, love
Aşk, aşk, aşk, aşk, aşk

ads2